Göç, tarih boyunca olumsuz olarak görülen, güvenlikle ilişkilendirilmiş, kontrol edilmesi ve durdurulması gereken söylemler ile karşımıza çıkıyor. Ancak göç dalgaları toplumların doğasında var ve durdurulamaz. Buna rağmen, günümüzdeki tartışmalar ve politik yaklaşımlar ağırlıklı olarak göçü durdurmaya ve önlemeye odaklanıyor.

Göçün sürekli gerçekleştiğini kabul ederek yeni bir söylem yaratmaya ihtiyacımız var. Böylece, göçü yönetirken hem göç eden hem de göç edilen toplumlara nasıl daha faydalı olacağına dair farklı yollar arayabiliriz. Kitlesel olarak değerlendirildiğinde göç eden kişilerin biricikliklerini görmekten uzaklaşıyoruz, genellemeler yaparak olumsuz bir çerçeveden bakıyoruz.

Toplumdaki göç algısında değişiklik yaratmanın yolu göçü olumsuz çerçeveleyen söylemi dönüştürmek ve yeni bir söylem yaratmakta yatıyor. (Seven key points to create New Narratives on the movements of persons around the world by porCausa Foundation for Research, Journalism and Migrations, May 2019, What is a narrative framework?, pg.7)

*Bu kısım orijinal kaynağın özet bölümündeki öneriler kaynak alınarak oluşturulmuştur.

Kaynak: Seven key points to create New Narratives on the movements of persons around the world by porCausa Foundation for Research, Journalism and Migrations, May 2019

• Toplumda yaygın şekilde yer alan göç karşıtı söylemleri reddederek ve empoze edilen genel geçer yargıları bir kenara bırakarak yeni bir söylem oluşturun. Bu söylem daha öncekileri eleştiren, onlara yanıt olarak oluşturulmuş bir söylem olmamalı.

• “Biz” ve “onlar” arasındaki mesafeyi kapatın. Birine “göçmen” dediğimizde göçmen olan ve olmayan arasında yaratılan ayrımın farkında olun.

• Yarattığınız yeni anlatınız erişilebilir olsun. Yalın olarak veriye odaklanan anlatılardan ziyade, duyguya odaklanan anlatıları yaygınlaştırmaya odaklanın. İstatistikler hatırlanmaz, istatistikler bakış açısı dönüştürmez. Veri reddedilebilir, değiştirilebilir, manipüle edilebilir. Duygulara odaklanmak etkileyici, dönüştürücü, ve akılda kalan söylemler aktarılmasına yardımcı olur.

• Halihazırda işleyen sistemin üzerindeki baskıyı, korku ve endişeleri göz önünde bulundurun ve sistem içerisinde önerilen çözümleri gözden geçirin. Önerilen çözümler her zaman doğru çözümler olmayabilir. Sistem içerisinde çözüm arayışındayken veya tartışmalara girerken amacımız haklılığımızı kanıtlamak ya da tartışmayı kazanmak değil, beraber çözüme ulaşmak olmalı.

• Çevrenizi harekete geçirin. Kapsayıcılık ile ilgili yeni anlatınızı ilk çevreniz ile paylaşın. Onların tepkilerini gözlemleyin ve görüşlerini alın. Halihazırda var olan söylemleri dönüştürmeye buradan başlamak iyi bir ilk adım olabilir.